11. DERS KURANDA BAĞLAÇLAR-1



Kuranı doğru anlamada bir diğer önemli konu bağlaçlardır. Kuran Arapçasındaki bağlaçların doğru bilinmesi cümle manalarının doğru anlaşılması için çok önemlidir. Bu yazımızda bağlaçların bir kısmına  yer vermeye çalışacağız. 

Bilindiği üzere bağlaçlar iki cümleyi birbirine bağlayan edatlardır. Bu edatlar cümleyi ya aynı mana üzerinde, ya zıtlıkta ya da sebep sonuç açısından birbirine bağlar. Bu ana tasnif açısından Kuranda geçen bağlaçlara baktığımızda karşımıza şunlar çıkar.

1. وَ 
Türkçe'deki ve ile aynı olan bu bağlaç iki kelime veya cümleyi eşit olarak birbirine bağlar ve aralarında zaman açısından öncelik, sonralık veya zıtlık olmaz. 

2. فَ
Bu edat yine iki cümleyi birbirine zıtlık olmadan bağlar. Bu edatın bağlı olduğu kelime veya cümle ile öncekiler arasında peşpeşe olma, birbirini takip etme özelliği vardır. Yani biri diğerinin zaman olarak hemen peşinden gelir. Bazen de bu edat sonuç ifade edebilir. 

3. ثُمَّ 
Türkçeye sonra olarak tercüme edilen bu bağlaç bağladığı iki cümle arasında belli bir zaman aralığının olduğunu gösterir. 

4. أَوْ
Türkçeye veya olarak tercüme edilir. İki şey arasında tercih olduğunu açıklar.

5. أَمْ
Veya, yahut, yoksa manalarına gelir. Yukarıdakiden farkı soru edatıyla kullanılmasıdır.

6. لِأَنَّ
Çünkü manasına gelir. Sebep ifade etmek için kullanılır. Bu bağlaçtan sonra gelen cümle sebep önce gelen cümle sonuç olur.

7. لَكِن    وَلَكِنْ      وَلَكِنَّ    لَكِنَّ 

Fakat manasına gelen bu bağlaç bir önceki cümlenin zıttına bir ifadenin geleceğini gösterir. Zıtlık bağlaçlarındandır.

8. بَلْ 

Bilakis, aksine manalarına gelen bu edatta zıtlık bağlaçlarındandır. Önceki kelime veya cümlenin tam tersine bir ifadenin habercisidir. 

Bir sayfada uygulama yapacak olursak:


Birinci satırda cümle ve lein erselna ifadesinde ve bağlacı ile başlamış. Bu ayetten önceki ayette eşdeğer bir mananın olduğuna işarettir. Eşdeğer derken zıtlık olmadığını kastedilmektedir. Devamında fe raavhu musferran ifadesinde fe bağlacını görüyoruz. fe bağlacı yukarıda da geçtiği üzere önceki ifade ile peşpeşe olduğunu ifade etmek için kullanılıyordu. Cümleye mana verecek olursak: ve biz bir rüzgar gönderirsek, onlar onu hemen sararmış görürler şeklinde olur.

Beşinci satırda geçen sümme ceale min badi da'fin kuvveten sümme ceale ifadesi görülür. Geçtiği üzere sümme sonra manasına gelen bir bağlaçtı ve önceki ile arasında belirli bir zaman aralığının olduğunu göstermektedir. Cümlenin manasına bakacak olursak. Biraz zayıflıktan sonra kuvvet yaptı/yarattı, sonra..... Bu ayetin başından itibaren insanın yaratılışından bahsedilmekte, ömür içerisinde yaşanılan zayıflıklardan sonra kuvvet, yıllar geçince kuvvetten sonra zayıflık yaratıldığı anlatılmaktadır. Sümme burada belirli bir zaman aralığını ifade etmek için kullanılmıştır.


Alttan altıncı satırda ise ve lakinnekum bağlacını görüyoruz. İfadenin manası fakat siz olmaktadır. Ayette iki cümlenin manalarına bakacak olursak fe haza yevmu'l-basu ve lakinnekum kuntum la talemun. Bu diriliş günüdür fakat siz bilmiyordunuz. Diriliş gününde oldukları halde muhatapların o günü daha önceden bilmediklerini ifade için ve lakinne zıtlık bağlacı kullanılmıştır. 

Sizlerden de bu şekilde örnekler bekliyoruz. Sosyal medya hesaplarımızdan soru şeklinde örnekler paylaşmaya devam edeceğiz. 

Günlerimiz Kuranla geçsin. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder